Anasayfa 1


Haber bülteni üyeliği



Ziyaret Bilgileri

[ Per, 21 Kas 2024 ]
Toplam 15 ziyaret
15 benzersiz ziyaretçi

PAŞACIKÖYÜ YAKIN TARİHİNDEN KURTULUŞ SAVAŞI. 

 

 Bu vatanda bastığımız bir karış  toprak yoktur ki, şehit kanlarıyla sulanmış olmasın. Toprağımızı tanıyalım ve çouklarımıza tanıtalım. 3Ağustos 1922 Büyük Taarruz Başkomutanlık Muharebesinde 1.Kolorduya bağlı 57 Tümen 39ncu alayı Kaplangı Köyü Dede tepesinde mevzilenmiştir. Aşağıda okuyacağınız satırlar 30 Ağustos 1922  57 Tümenin Banaz çevresi ova ve tepelerinde de geçen atalarımızın gerçekleştirdiği yiğitçe yapılan vatan savunmasının   genelkurmay arşivlerinden alınmış detaylı bilgileridir.  Okuyalım okutalım gururlanalım, şükredelim, şehitlerimize dua edelim. Çocuklarımıza aktaralım.  Topraklarımızı tanıyalım ve sahip çıkalım.

        İstiklal Şairimiz  M. Akif'in dediği gibi:

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı.

         Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

         Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı.

         Verme, dünyaları aslan da bu cennet vatanı.

         Sahipsiz bir vatanın batması haktır.                                                                                                                    Sen  sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.

        İşte : Genelkurmay arşivinden Başkomutanlık Meydan Muharebesi Savaş tutanakları:

İki taraf ordularının 30 Ağustos 1922 saat 24.00 durumları:

                Türk Ordusu:

        1 nci Ordu Komutanı, Başkomutan ve Genelkurmay Başkanı Dumlupınar istasyonunda. Batı Cephesi Komutanı Afyon'dadır.  1 nci Kolordu: 15 nci Tümen Hallaçlar'da. 14 ncü Tümen Paşacık köyü batısında, 30 ncu Alayı Kaplangı dağında. 57 nci Tümen Kaplangı dağının en yüksek noktası Dedetepe'de düşmanla temasta. Kolordu Komutanı Büyükoturak'ta.     Bağımsız 6 ncı Tümen: Yenice - Şabanköy - Ahat hattında düşmanla temastadır.

        Ordu ihtiyatı olan 2 nci Kolordu: 4 ncü Tümeniyle Paşacık, 7 nci ve 8 nci Tümenleriyle Büyükoturak - Santtepe bölgesinde. Kolordu Komutanı Büyükoturak'tadır.

        Yunan Ordusu iseGeneral Trikopis Adatepe muharebesinden kaçabilenlerle Kızıltaş vadisinden çekiliyordu. Banaz'a çekildiğini umduğu General Franko Grubuyla birleşmek için oraya gitmek kararında idi. Yanındaki kurtulabilen birliklerle bir an önce Banaz'a varmak istediğinden bütün gece yürüyüşe devam etti.

        Savaş değişik cephelerde yakın temas şeklinde tüm hızıyla devam ediyordu.

        "Büyük Oturak'da bulunan kolordu komutanı, saat 19.00'da yazılan 57 nci Tümenin raporunu alınca, İslamköy'e hareket etmiş olan 14 ncü Tümeni Kaplangı dağına çevirdi ve 57 nci Tümene yardım etmesini emretti. Saat 20.25'de, 57 Tümene de şu emri verdi:

        "Düşman Dumlupınar mevzilerini tekrar almak için Sultanoluğu - Toklusivrisi doğrultusunda gece daha taarruz edebilir. Bu istikameti kesinlikle kapatmak lazımdır. Sağınıza yanaşan 14 ncü Tümen, Kaplangı dağına taarruz etmek ve sizi takviye etmek suretiyle yardım edecektir. 14 ncü Tümen Paşacık'a gelmiştir. Bu emrin bir suretini 14 ncü Tüman Komutanına veriniz."

        Kolbaşısıyla saat 19.30'da Paşacık'a varan 14 ncü Tümen Komutanı, kolordu emrini alınca öncü olan 30 ncu Alayı Kaplangı doğrultusuna yürüttü. 30 ncu Alay Komutanının 57 nci Tümen Komutanı ile görüşmesi sonunda, alay bir taburunu 57 nci Hücum Taburu kuzeyine yanaştırdı. Saat 22.00'de her iki tabur 1432 Dede tepesine yanaşmaya başladılar. Saat 24.00'de, iki taburun yaptığı baskınla 1432 rakımlı Dede tepesi bugün üçüncü defa ele geçirildi. 30 ncu Alayın diğer iki taburu da tepeye yanaştı. Ormanların sıklığı, gece karanlığı, bu bölgeye yeni gelen 30 ncu Alayın araziyi hiç tanımaması yüzünden takip yapılamayarak ele geçirilen mevzilerde gecelendi. Çekilen Yunanlılar da 500 metre batıdaki Toptepe'de kaldılar. 14 ncü Tümen büyük kısmı Paşacık batı yamaçlarında, 57 nci Tümen de bulunduğu mevzi ve yerlerde geceyi geçirdiler.

        Saat 23.30'da Kolordu Komutanı, Ordu Komutanına şu raporu yazdı: (Bugünkü Kaplangı muharebelerini belirttikten sonra) "Alınan esirlerin ifadelerine göre 57 nci Tümen cephesinde Yunanlıların 7 nci, 11 nci, 12 nci, 23 ncü, 26 ncı Alayları ile Evzon Alayı varmış. 6 ncı Tümen, Yenice batısında giriştiği muharebede Yunanlılar inatla savunduklarından dolayı 57 nci Tümenden yardım istemiştir. Kolordunun karşısında 1 nci, 2 nci, 7 nci düşman tümenleriyle 4 ncü Tümenden iki alay olduğu kabul edilebilir. Trenle de takviye birlikleri yetiştirmesi umulmaktadır. Maksadı, Düzlüce - Kaplangı - Yenice hattında inatla savunarak Murat dağları kuzeyinde kalan büyük kısmına vakit kazandırmak olabilir. "

        Tümen Komutanı, ortalık ağarınca 1364 rakımlı tepede bulunan 39 ncu Alayın yanına gitti. Bu alay gece ormanlardan yürüdüğünden fazla yorulduğu için daha ileri gidememişti. Alaya hemen Kaplangı dağını (1432 rakımlı Dede tepesi) ele geçirmesini emretti. Alay ilerlemeye başladı. Arazi sık ormanlık, yamaçlar fazla dik ve derindi. İlerleme ağır oluyordu. 1432 rakımlı Dede tepesine yaklaşınca piyade muharebesi başladı. Fakat Yunanlıların ateşi zayıftı. Saat 08.00'de 39 ncu Alay Dede tepesini ele geçirdi. 37 nci Alayla hücum taburu ve iki dağ bataryası 1364 rakımlı tepe gerisine yanaştırıldı. 176 ncı Alay meydanda yoktu. Alayın geceyi Sultanoluğu'nda geçirdiğini sanan tümen komutanı yaptırdığı aratmalara rağmen bulduramadı. Alay gece karanlığında Sultanoluğu'nu başka bir yer sanarak geceyi diğer bir yerde geçirmiş ve sabah erkenden buldurduğu klavuzlarla birçok dolaşmalardan sonra saat 13.30'da 1364 rakımlı tepe gerisine gelebilmişti.

        General Franko Grubu ise İzmir'deki Küçükasya Ordusu Komutanlığından İzmir yolunu kapamak emrini aldığından, bulunduğu Yenice - Kaplangı - Hallaçlar hattında savunma kararındaydı. Halbuki gece yarısı 7 nci Tümen Hallaçlar mevziini kaybetmiş, Hatıplar'a çekilmekte, 1 nci Tümen de gece yarısı Kaplangı dağının en yüksek tepesine kaptırdığından 500 metre gerideki (batıdaki) tepelerde savunma tertibi almıştı. 2 nci Tümen Çivril güneyindeki birliklerini Banaz çayının kuzey kıyısına çekti. Ordu emrinde bulunan Süvari Tümeni ise Uşak - Alaşehir demiryolunun korunmasıyle görevli idi. (2 nci Süvari Alayı, Franko Grubu emrinde İslamköy'de bulunuyordu.)

        İzmir'deki Küçükasya Ordusu Komutanlığı, General Franko'ya İzmir yolunun kesin olarak kapanmasını emrediyordu. Türk birlikleri (57 Tümenin 39 ncu Alayı) 30 Ağustos sabahı Kaplangı dağının en yüksek noktası olan 1432 rakımlı Dedetepesi'ne taarruz ederek saat 08.15'de tepeyi ele geçirdiler. İzmir doğrultusunu kapayan Kaplangı dağına çok önem veren General Franko, Hasanköy dolaylarında bulunan dört taburlu mürettep 8 nci Alay ve diğer ihtiyatlarla, 1/38 nci Evzon Alayını takviye ederek gece yarısına kadar devam eden taarruz ve karşı taarruzları 1364 rakımlı Dedetepesi üç defa el değiştirdikten sonra saat 24.00'de tepe Türklerin elinde kaldı. Yunan birlikleri de 500 metre batıdaki Top tepesi mevzilerinde gecelediler. Bugünkü Kaplangı muharebesine katılan Yunan birlikleri; 1/38 nci Evzon Alayı ile 4 ncü, 5 nci Alaylar, 4 ncü Tümen erlerinden kurulu dört taburlu 8 nci Alay, 12 nci Tümen erlerinden kurulu iki taburlu mürettep alay, bir sahra topçu taburu, bir dağ topçu taburu ve bir ağır topçu taburu idi.

        1364 rakımlı tepede bulunan tümen komutanı İslamköy'ün altı kilometre batısındaki Kızılcaviran dolaylarında Yunanlıların büyük topluluklarını gördü. Sabah erken güney-batıya gönderilen süvari bölüğünden saat 10.30'da gelen raporda; Hasanköy, Gümele bölgesinde Yunanlıların faaliyeti olduğu, Yeniceköy civarında düşman ateşiyle karşılaştığından fazla ileri gidemediği, 6 ncı Tümenle irtibat yaptığı bildiriliyordu. Hasanköy batısından bir alay kadar (4 ncü Yunan Tümeninin dört taburu) Yunan kuvvetinin Kaplangı dağına (Dede tepesi) açılmış olarak ilerlediği görüldü. Ayrıca Gümüle'de bir iki bölük piyadesi (1 nci Tümenin 4 ncü Alayı) vardı. 37 nci Alay hemen saat 10.30'da 1364 rakımlı tepeden Hasanköy doğu sırtlarına ilerleyerek Sığıralanı sırtlarını işgal etti. İki dağ bataryası 1364 rakımlı tepede mevzilendirildi. Ancak, bataryaların mevzie girişleri pek geç oldu. Yunanlılar ise Hasanköy batısında mevzilenmiş topçusu ve Banaz istasyonundaki ağır bataryaları ile 39 ncu Alaya (1342 rakımlı Dede tepesi) şiddetli ateş açtılar. Bu sırada kolordu emri geldi. Bu durumda tümen Susuz doğrultusunda ilerleyemezdi. Ayrıca; İslamköy'ün iki kilometre güneyinden 6 ncı Tümene karşı, Yenice batısında 1178 rakımlı tepe ve Gelinciktepe'ye bazı Yunan birlikleri de (63 ncü Alayın 1 nci Taburu) yanaşıyorlardı. Saat 13.30'da 176 ncı Alay, tümen gözetleme yerine yaklaşmaktaydı. 37 nci ve 39 ncu Alaylar cephelerinde muharebe şiddetlenmiş, Yunanlılar üstün kuvvetlerle taarruza geçmişlerdi. 1/38 nci Evzon Alayı, dört taburlu mürettep alay, Kaplangı köyünde bulunan ihtiyat 5 nci Alaydan ibaret Yunan birlikleri saat 14.00'de 1432 rakımlı Dede tepesini geri aldılar. 39 ncu Alay doğuya çekildi. Bu alay geniş ve ormanlık bir cephede fazla dağılmış olduğundan 1364 rakımlı tepe ile Çorum köyü arasındakisırtlarda (Şaptepe) güç toplanabildi. Bu alayın 1364 rakımlı tepedeki 176 ncı Alayla da irtibatı yoktu. 37 nci Alayın kuzey yanında da küçük ölçüde çekilmeler oldu ise de hücum taburunun bir bölüğü ve ağır makineli tüfeklerin yardımı ile çabuk durduruldu. Henüz 1364 rakımlı tepeye yanaşmış bulunan 176 ncı Alaya, 39 ncu ve 37 nci Alaylar arasından 1432 rakımlı Dede tepesinin ele geçirilmesi görevi verildi. Saat 14.40'da dağ bataryaları 176 ncı Alayı desteklemeye başladılar. Tümenin 120 milimetrelik İngiliz obüs bataryası ile sahra bataryası da Sultanoluğu batı sırtlarında 176 ncı Alayı desteklemek üzere mevzie giriyorlardı. Alay taarruza devam ederek saat 16.00'da yaptığı hücumla Kaplangı dağının 1432 Dede tepesini tekrar ele geçirdi. Yunanlıları ovaya dökmek için daha bir kaç sırtın elde edilmesi gerekiyordu. Alay taarruza devam ediyor, fakat Yunanlılar 500 metre batıdaki Top tepesinde tutunuyorlardı.

        Gece yarısına kadar devam eden imha muharebesi günün ilk ışıkları ile yerini derin bir sessizliğe bıraktı. Yunan ordusunun büyük kısmı imha edilmiş, direnme azim ve iradesi de tamamen kırılmıştı.
1. Kolordu, 30 Ağustos günü Kaplangı Dağı-Hallaçlar-Murat Dağı hattında tertiplenmiş olan üç tümen kadar olan Franko grubuna taarruzuyla Kaplangı Dağını düşürdü. Yunanlılar, gece karşı taarruzu ile geri aldılar. 31 Ağustos günü yapılan taarruzlarla Franko grubu bu hattan geri atıldı ve Uşak istikametinde takip edildi.

        Çekilen Yunanlılar, yer yer direnmek istediler, ancak muvaffak olamadılar. Takip insan üstü bir hızla ilerledi. Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de vahşice katledildiğini görmekteydi. Bir dakikalık zaman kazanmasının, birçok yerleşim merkezinin ve birçok Türk'ün hayatını kurtaracağını anlamıştı. Bu nedenle Türk piyadeleri, süvarilerle aynı günde İzmir'e girdiler. Takipte katedilen mesafe yaklaşık 450 km.dir. Bu, muharebe ederek her gün üst üste ortalama 50 km. ilerlendiğini ifade eder. 14 Ağustos'tan beri her gün yürüyüş yapmış ve aralıksız 5 gün muharebe etmiş olan yaya birlikler için, bunun gerçekleştirilmesinin izahı oldukça güçtür. Yapılan faaliyet insan takatinin üstündedir. Bunun sırrı kanaatimizce gaye birliğinde yatmaktadır.
Ve 9 eylülde bilindiği gibi düşman denize döküldü 16 Eylül'e kadar İzmir civarındaki bölgeler Yunanlılardan kurtarıldı. Bursa istikametine çekilen Yunan kuvvetleri, Mürettep Süvari Tümeni ile takviye edilen 3. Kolordu ve Kocaeli Grubu ile takip edildi. Takip harekatından kurtulabilen son Yunan birlikleri 18 Eylül'de, Bandırma'dan vapurlara binerek kaçtılar.
       

        Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, Zafer tepeden; bizzat idaresinde, 30 Ağustos Zaferi kazanılırken,yakın muharebe hatlarına kadar giriyor, birliklerimizin kahramanca saldırışlarını, süngü hücumlarını memnunlukla seyrediyordu. O Başkomutan ki, kendisinin kandan ve kan dökmekten nefret etmesine rağmen; Türk Milliteni hayat hakkı tanımak istemeyen, Türk'ün ve Türk Ordusunun şan ve şerefle dolu tarihinin büyüklüğünü bilmeyen veya bilmemezlikten gelen gafil, sözde büyük dış siyasilere ve onların hükümetlerine Türk Milletinin gasp edilmek istenen hayat hakkını silah zoruyla tanıtıyor, mutlu bir devir açıyor, Anadolu yaylasında yeni bir Ergenekon'dan çıkış sağlayarak hür ve bağımsız Türkiye'nin ve Cumhuriyetin temelini atmış oluyordu. Yıllar boyu sürüp gelen kanlı olayların son bulduğu, çok çetin engellerin aşıldığı bu anda Başkomutan, Büyük Millet Meclisi Ordularını  taltif ediyor, milletine de dört gözle beklediği zafer müjdelerini veriyordu.
       

        Böylece üç yıl, dört ay (15 Mayıs 1919-18 Eylül 1922) süren ve bu süre içinde tarifi güç mezalimler yapan, Anadolu'yu bir harabeye çeviren Yunan işgali, sona erdirilmiş oldu.

       "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz bilakis onlar diridirler"

        "Allah vatanını savunanla beraberdir"

       


Bu sayfaya henüz yorum yazılmadı.





Editör Bilgileri

musa sansarcı

emekli


Editöre Ulaşın

Oylama

anayasa referendum oylamasında oyununz evetmi-hayırmı

evet

hayır

En Son Eklenenler

x-isini-pulsari
yaz-ucgeni
yerel-kabarcik
yildizlar-arasi-yolculuk
zhai-zhigang
avusturya-uzay-ajansi
birlesik-krallik-uzay-ajansi

Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Gizlilik Sözleşmesi | Üye Girişi